24 Ekim 2010 Pazar

ozgesdream hakkında

Böyle bir şeyi neden yaptım? Aslında hep aklımda vardı. 1996 yıllından beri defterlerim oldu, aklıma geldikçe yazdım hep.Bilgisayar hayatımıza girdiğinden beri kalem; klavye oldu bir çok insan için, defter/ajanda ise "word belgesi". Sanal ortamı sevemedim hiç. Deftere, kağıda, kaleme dokunmak gerek. Islandığında mürekkebin dağılması gerek. Bir çok kez denedim klavyeden birşeyler yazmak için ama hiç bir zaman beceremedim. Simdi ise bir mecburiyet oldu aslında böyle bir "günlük" (blog) sayfası açmak.

Az önce baktım takvime; 10 haftadan biraz fazla zaman var Amerika'ya gitmek için.Süreç aksaklıklara rağmen devam ediyor..

Amerika hiç bir zaman bir rüya olmadı benim için,  hatta her zaman bir adım uzaktan izlemeyi tercih ettiğim ülkelerden biri oldu. Ama gitmek gerek, eğitim adına, gelecek adına. Okul öncesi eğitim alanında nitelikli ve kaliteli örnekleri ülkeme getirebilmek, ilerde yapılacak olan çalışmalarla eksikleri gidermek adına..Bu saydıklarım belki de çok uzaklardaki hedefler, döner dönmez hemen yeni projelerle başlayamayacağım ne yazık ki kaldığım yerden. Keşke öyle olsaydı ama. Akademik yaşamda sorun odaklı ilerleyebilseydi projeler.

Doktora tezimle ilgili çalışmak için gidiyorum Minnesota Üniversitesine. Daha sonraki sayfalarda gittiğim yeri burdan paylaşacağım sizlerle.

Türkiye'de olmadığım zamanlarda bir iletişim yeri olacak burası.Aileme, sevdiklerime ve öğrencilerime buradan ulaşabileceğim.Bir nevi öğrencilerim için danışmanlık devam edecek, onlara okul öncesi eğitimi alanıyla ilgili yeni bilgiler vermeye çalışacağım bir yandan; bir yanda da  ailemle ve sevdiklerimle de orda yaşadıklarımı ve yaptıklarımı paylaşacağım. Yaşadığım, çalıştığım yerleri burdan gösterebileceğim sizlere. Yaşanacak özlem biraz olsa da azalacak böylece.

Heyecanlı mıyım? Sanırım henüz daha başlamadı heyecan, kaygı da hissetmiyorum şimdilik.Sanırım daha olan bitenin farkında değilim..Aklımda daha önemli gördüğüm sorunlar, bitirmem gereken işler, gidene kadar yerine getirmem gereken sorumluluklarım ve her hafta yoğun bir şekilde geçecek programım var. Bunlardan arda kalan zamanlarda ise gideceğim için benden daha heyecanlı olan  ailemle, üzülen ve kaygılanan sevdiğimle uğraşıyorum.

Orda kimlerle karşılacağım ve neler yaşacağım hakkında hiç bir fikrim yok Üzülebilirim, kırılabilirim, mutlu olabilirim, mutsuz da olabilirim.Hepsini yaşamak gerek, yaşamda nerde olursa olsun bunlar var ve hepsi de insanlar için..İnsanlar için olmamasını dilediğim üç şey var sadece; açlık, yoksulluk ve savaş. Bu üçünün insanlara yaşattığı duyguları ve kendilerini ortadan kaldırmak isterdim..

"Fırsatlar ülkesi" ! "Amerika'ya" gidince şu an savunduğum düşüncelerim ne kadar değişebilir bilemiyorum. Sadece açlık, yoksulluk, savaş adına söylemiyorum. Hiç bir insanın, bu üçünün dünyada olması gerektiğini savunacağını düşünmüyorum.. Benim demek istediğim "Evet, ben de olmasını istemiyorum" demekten daha başka bir şey. Adil ve eşitlikçi bir ülke/dünya için düşündüklerim, olması gereken çözümler, şu an gündem de olan "özgürlük" anlayışından daha farklı bir özgürlük anlayışı..Yaşanılan örnek ülkeler var önümüzde. (Amerika değil tabiki bu..Ama onun iyi anlaşamadığı ülkeler var ;) )
Bütün aklımdan geçenler için gideceğim yerde olan biteni görüp, yaşamak gerek. Orda bulunup, tüm dünyaya ordan bakmak, izlemek ve takip etmek gerek. Değişecek düşüncelerim ve şu an olduğundan daha da ileriye gidecek eminim.

İşte bu yüzden dedim Özge'nin rüyası diye..Benim rüyam tüm insanlık adına..Hep öyleydi ve öyle olacak..