13 Temmuz 2011 Çarşamba

Bir Oyun Başlatır Her Şeyi..


Çocukların sevdiği ve benim de çocukken oynadığım bir oyun vardı domino taşlarıyla oynanan. Domino taşlarının üzerindeki sayı veya resimleri yan yana getirmekle oynanan oyun dışında sırayla dizilir ve bir fiske veya dokunuşla hepsinin birbiri arkasına yıkılmasını zevkle izlerdik. Oyun zevkli ve kısa sürerdi ve taşları birbirine yakın halde dizmek ve aynı düzlemde olmasını sağlamak zor olurdu.
Domino taşlarının yıkılırken ortaya çıkan ahenk hepimizi büyülerdi…
Domino taşlarını devirmek bir o kadar kolay ve bir o kadar zordur aslında. Aynı mesafede ve aynı düzlemde dizmek zorundasın. Ne çok yakın olacak ne de çok uzak. Bir yerde yapılan bir hata ilerlemesine engel olabilir. Domino taşlarının yıkılışını izlerken devinimi ilk başlatan unutulur her zaman. Yıkım sözcüğü belki bir çok insan için kötü çağrışımlar akla getirebilir ama benim burada bahsetmek istediğim çok farklı.Tüm domino taşlarının yıkışından sonraki görüntüye ulaşmak için değişimi izlemek ve takip etmek anlamıdır kastettiğim. Bir yıkım her zaman ileriye gitmelidir, ileriye dönük değişimi başlatmak için.  
Bizler hayatta domino taşları gibi dizilimlere, düzene çok önem veriyoruz. Aynı şekilde domino taşlarının devinimini görmek için ayrıntıyla dizdiğimiz gibi. Ama hep ilk domino taşının yıkılmasına neden olan, büyük değişimi başlatan ilk adımı unutuyoruz. Rüzgar olabilir bu, bir fiske veya ufak bir dokunuş.
İlk adımı başlatmak..her şeyi değiştiren sonunda güzel bir görüntü elde edilmesini sağlamak için bir şey yapmak..ilk adımı atmak için güçlü olmak gerekir.
Hayatta büyük değişimleri başlatan ve ilk adımı atan insanların lider özelliği taşıyan insanlar olduğunu söylerler kişisel gelişim kitapları. Lider olmaya yarayan kitaplar vardır günümüzde, geçmişte var olanları görmezlikten gelinerek yazılan. Rönesans ve Reform hareketi başlatanların, Fransız Devrimi yapanların, Mustafa Kemal Atatürk’ün; Nelson Mandela’nın, Martin Luther King’nin; Gandi’nin ve toplumları ileriye götüren diğer kişilerin zamanında yazılmamıştı halbuki. Onlar; o kitapları okumadan, çok daha büyük domino taşlarının yıkılmasını sağladılar kendi yaşadıkları coğrafyada.
Hayatta diğer insanlar ise kendi bulundukları alanda küçük domino taşlarını yıkılmasını sağlar ve bilirler ki o küçük domino taşları kendilerinden çok büyük domino taşlarının yıkılmasını sebep olur. O insanlarla büyük domino taşlarının yıkılmasını sağlayan insanların ortak özellikleri vardır. Yıkımları, büyük değişimleri başlatan kişiler farkında olmadan birbirinden haberdardırlar ve izlerler birbirlerini. İnsanlığı; güzele, doğruya, bilime, iyi olana, erdemli olana, eleştirmeye, sorgulamaya, aydınlatmaya, karşı çıkmaya, düşünmeye sevk ederler. Bu insanların çalıştıkları ve ilgilendikleri alanlar farklı olabilir, çocukları gözlemleyen bir araştırmacı, laboratuarda çalışan bir biyolog, güneşin altından eski uygarlıklara ait bir kalıntıyı itinayla çıkartmaya çalışan bir arkeolog, kemikleri inceleyen bir antropolog, hayatı, insanların zorluklarını anlatan bir şair ve hislerini ve hayatı başka bir gözle somutlaştıran bir ressam, yaşamlardan beste yapan bir müzisyen, insanların yaşamlarını anlatan bir yönetmen, sınıfında çocuklara yeni bir bilgi öğretmeye çalışan bir öğretmen, yaşamı ve mesleğini ciddiye alan bir insan.Hepsi kendi yaşadığı alanda ufak domino taşlarını yıkan ilk adımı atarlar. Ve ilk adımı atacak güç kişisel gelişim kitaplarından alınmaz; doğuştan gelen bazı mizaç özellikleri böyle insanları ortak bir amaç için bir araya getirir. Sen farkında olmadan onlarla beraber aynı safta olursun.
Dünya’da 7 milyar kişi yaşadığı söyleniyor. Kitaplarını, resimlerini, eserlerini, söylemlerini takip ettiğimiz; dünyaya kendine ait bir şey bırakan kaç kişi var bilmiyorum. Bu insanların ortak özellikleri kendilerini takip eden kişiler gibi aynı aslında. Dünyaya, dünyanın içinde yaşayan insanlara ait bir şeyler bırakmak isteyen kaç kişi var? Akademik bir makaleden bahsetmiyorum ben. Bilim yapmaya çalışan bir insanın zaten yapması gereken bir görev bu. Akademisyen isen; gözlemlerini ve bulgularını bilimsel temelle dayandıracaksın söylemlerinin sağlam olması için.
İnsanlığa ait bir şeyler bırakmak… Bir ülke yaratmak, bir rejim kurmak, insanları arkadan sürüklemek çok zor olabilir; veya bir kitap yazmak, bilimsel bir bulgu ortaya koymak, bir beste, bir şiir veya bir sanat eseri yaratmak bir beceri gerektirebilir. Veya bunların hiçbirini de yapılamayabilir. Ama ortaya koyulan insanlara ait eserlerden alınacak bir güçle bir dokunuş yaratılabilir küçük domino taşlarını yıkmak ve sonrasında o küçük domino taşlarının büyük domino taşlarına nasıl ulaştığına görmek için. Ve senin de eserin domino taşlarından oluşan ahenkten bir parça olur. Dünyaya insanlığa ait bir eser bırakmak böyle mümkün olabilir. İleriye yönelik değişimi sürdürmek; değişimi başlatmak kadar önemlidir. Bazen durur değişim ve ufak bir dokunuş yeterli olur tekrar ilermek için.
Oyun Kuramcısı Mildred Parten’ nin 1929 yılında gözlemlerinin yaptığı oyun alanında 2011 yılında gözlemler yaparken bunları düşündüm. Onun küçük domino taşlarındaki başlattığı devinim; beni buralara getirdi. Ayrıca ortak özellikleri olan insanlardan edindiğim bilgiler, duygular, erdemler, düşünceler sebebiyle de geldim aslında. Her bir domino birbirinden farklı bir insan gibi yaşamda, her dizilim kendine ait yaşam ve başka özellikleri içeriyor. Burada dâhil olduğum ve farklı dizilimlerden öğrendiğim birçok deneyim, bilgi ve yaşantı var. Bir domino taşını yıkan bir fiskenin veya dokunuşun güçlü olması gerekir. Çünkü karşılaştığın ilk domino taşının ne kadar güçlü olduğunu, nasıl ve ne ile yıkılacağını ve değişeceğini bilemezsin. Bu yüzden donanımlı, sağlam, kararlı, bilgili olmak ve değiştireceklerini iyi tanımak gerekir. Bu sebeple de kendi düşüncelerini ortaya koymak için; sayısız gözlem yapmak,  insanları tanımak ve onların düşüncelerini değerlendirmek gerekir.  Sen ilk adım için güçlü ve dolu olmazsan; bulunduğun dizilişteki tüm yıkımı gerçekleştiremezsin.
Dünyaya ve insanlığa; yazılarımla, anlattıklarım, savunduklarım, öğrendiklerim ve yazdığım ve yazacağım makaleler dışında bırakabileceğim bir eserim yok benim. Ancak yıkışı sağlamak için beni ben yapan düşünceler ve öğrendiklerimle büyük değişimleri başlatan kişilerle birlikte bir araştırmacının, bir arkeologun, bir antropologun, bir biyologun, bir öğretmenin, bir ressamın, bir şairin, bir yönetmenin yaptıklarından bahsedebilirim daha da güçlenmek ve etkilemek için diğer domino taşlarını.
 “Domino taşlarına vurulan ilk fiske olmak istiyorum hayatta.” evet benim cümlem bu. Dizilmiş bir düzeni ileriye doğru etkileyen, deviren, yönünü değiştiren ve değişimleri yaratan biri olmak istiyorum. Domino taşları yıkıldıktan sonra ortaya çıkan eserle ortak değerleri ve ortak amaçları olan insanlarla beraber yapacağım en büyük eserim bu olacak dünyaya.